Sosyal Medya

Kürsü

Şeytanî güçlerin zaferini‚ İslâm zaferi’ diye göstermek utancı - Selehaddin E. Çakırgil

Tahran’da yayınlanan ve yöneticileri İnkılab Rehberliği makamınca tayin olunan ve malî kaynağı da devletçe karşılanan; ve diğerlerine göre İslamî hassasiyeti daha çok gözettiği ileri sürülen -ve bu satırların sahibinin de 15 yıl kadar sürekli makaleler yazdığı- bir gazetede dün bir başyazı vardı; ‚Peyâmha’y-ı Âzadî-i Halep / Halep’in kurtarılışının mesajları..’ başlığı altında..



Sözkonusu yazıda, ‚Tam da Ä°slâmî Vahdet Haftası’nın ve Hz. Peygamber‘in (S)velâdet yıldönümünün eÅŸiÄŸinde, Halep’in kurtarılışından alınması gereken mesajlar’a deÄŸiniliyor ve ‚alınması gereken ilk mesajın, Ä°slamî mukavemetin dünyanın sultacı, zorba güçlerine karşı elde ettiÄŸi büyük zafer olduÄŸu’ belirtilerek, bu zaferin, ‚Siz Allah’ın dinine yardım ederseniz, Allah da size yardım eder..‘ meâlindeki ‚vaad-i ilahî’ ile gerçekleÅŸtiÄŸine ve ‚Halep zaferinin etkisinin Musul’un kurtarılmasında ve keza, Yemen’de, Bahreyn’de de görüleceÄŸine deÄŸiniliyor; Suûdî rejimine de ‚gözdağı‘ veriliyordu.

Daha da acı olanı, bu tablonun Baas ideolojisi Ã¼zerine kurulu bir Esed Hanedanıdiktatörlüğü ve -Ä°ran’ın teÅŸvikiyle devreye giren Rusya’nın ağır bombardımanları ve Amerika’nın da gözyummasıyla- Ä°slamî bir zafer gibi gösterilmesi.. Gerçekte ise Ä°ran bir gövde gösterisinde ya da güç zehirlenmesinde.. Ama yazının devamında, bir de Türkiye’nin alması gereken mesaja deÄŸiniliyor ve Türkiye’ninSuriye Buhranı’nda zorba güçlerin elinde bir oyuncak olarak, hedeflerine varamadığı ve elleri boÅŸ ve kara bir yüzle çıktığı’‚ErdoÄŸan Türkiyesi’nin teröristlere destek verdiÄŸi, teröristler için geçiÅŸ yollarını açtığı ve utanç verici bir duruma düştüğü’de Batılıların aÄŸzıyla dile getiriliyordu. Bu gazete, geçmiÅŸte, Tayyip ErdoÄŸan’ı sık sık, ‚HalifeliÄŸi ve Osmanlı’yı ihya etmek siyaseti’ile suçlanıyordu. Ama bu kez onlara ve de, Türkiye’nin Suriye Buhranı’nda taa baÅŸtan beri Amerikan isteklerine karşı çıktığına ve Ä°ran’a, Rusya’nın da, B. Amerika’nın da gözyumduÄŸuna hiç deÄŸinilmiyordu.

***

Bu vesileyle bir baÅŸka sahne.. Ä°ran sisteminin en üst makamında bulunan Seyyid Ali Khameneî  geçen hafta, bir grup aileyle görüştü. Bu aileler, Suriye’de hayatlarını kaybeden askerlerin aileleriydi. Ve bu askerlerin sayısının, -onlarcası seçkin komutanlar olmak üzere-, bini geçtiÄŸi ileri sürülüyor. Ä°ran makamları ve medyası, Suriye’de hayatlarını kaybeden bu askerleri, Åžam’daki Hz. Zeyneb Türbesi’ni korumak için oraya gittikleri iddiasıyla, ‚Åžuhedâyı mudafaan-ı harem.. (Harem’in savunucusu ÅŸehidler) diye anmakta.. Khameneî  o görüşmede, ‚Bazıları bizim orada (Suriye’de)ne iÅŸimiz var? diyor. ‚Bunu söyleyenler bizim Ehl-i Beyt aÅŸkımızı bilmeyenlerdir..’ diyordu. Yani, Suriye’de Ä°ranlı güçlerin Suriye’nin her tarafında, yıllardır iÅŸledikleri cinayetler, sadece güya Hz. Zeyneb Türbesi’ni korumaya yönelik ve de Ehl-i Beyt aÅŸkına imiÅŸ!!

***

Halbuki, DEAÅž’çıların türbelere karşı tavrı, vehhabî-selefî anlayışınca bütün türbelere yönelik.. Ama, direkt Ä°ran Rehberi’ne baÄŸlı olduÄŸu bilinen Lübnan ‚Hizbul…’ Ã¶rgütünün onbinlerce silahlı elemanı da türbe korumak iddiasıyla gelmiÅŸti Suriye’ye.. Ama,  gerçeÄŸi, ‚Biz olmasaydık Esed rejimi iki günde çökerdi‘ diye övünmelerinde açıklıyorlardı. Sayıları 300 yüzbini aÅŸkın ve ‚HaÅŸd-i Åža’abî’ denilen mezhebçi yapılanmanın iÅŸlediÄŸi cinayetler de hep, Hz. Zeyneb türbesini korumak aÅŸkına idi!  Ki, ‚HaÅŸd-i Åža’abî’  denilen ve Ä°ran’da ‚Besic/ seferberlik güçleri’ denilen (Halk Gönüllüleri)’nin Irak versiyonu ve DEAÅž’çıların karşı kutbunda mutaassıb mezhebçi bir yapılanma olan gücün, geçen ay, Irak’ın resmî ordusuna katılmasına dair kanunun da BaÄŸdad’daki mezhebçi hükûmete kim tarafından dikte edildiÄŸini anlamak istemeyenler için, Khameneî’nin, evvelki gün, ‚HaÅŸd-i Åža’abî, Irak için büyük ve hayatî bir sermayedir..‘ ÅŸeklindeki övgü dolu sözlerini hatırlatmakla yetinelim.

STAR

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.